Daha Erişilebilir Tıbbi Ürünlere Giden Yolculuk

Dünya, COVID-19 salgınına daha önce benzeri görülmemiş bir hızla tepki verdi. Ayrıca günümüzde, sağlık sektörü açısından taleplere çevik inovasyon faaliyetleri ve etkili ve hızlı üretimle karşılık verilmesi hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır.

Bu hızlı yanıtın temeli dış kaynak kullanımıdır. İlaç şirketlerinin ilaç üretim zaman çizelgelerini hızlandırmasına ve dağıtım hacimlerini artırmasına olanak tanıyarak uzmanların ilaç keşfine ve geliştirmeye odaklanmasını sağlar. İlaç sektöründe, bu tür hizmet sağlayıcılar sözleşmeli geliştirme ve üretim kuruluşları (CDMO) olarak bilinir ve ilaç şirketlerinin ihtiyacı olanlara daha hızlı ilaç ulaştırnasına yardımcı olur.

Fotoğraf filmi alanındaki mirasından faydalanan Fujifilm, kendisini ilaç sektöründe CDMO ortağı olarak konumlandırmıştır. 1930'lardan beri tıp alanında bir rol oynamakta ve 2008 yılında ilaç arenasına girişi de dahil olmak üzere kapsamlı sağlık hizmetleri sunmak için gitgide gelişim göstermektedir. Şirketin biyofarmasötik CDMO (Biyo CDMO) üretim kolu olan FUJIFILM Diosynth Biotechnologies, 2011 yılında dahil olmuştur ve dünya çapındaki en iyi 20 biyofarmasötik şirketin ortağı konumundadır.

Biyofarmasötikler organizmaların biyolojik işlevleri kullanılarak üretilir ve süreç, en küçük çevresel değişikliklere duyarlı olan canlı organizmaları, yani hücreleri içerdiğinden üretimleri zordur. Sabit koşullar ve sıkı kalite kontrolü sağlamak da dahil olmak üzere filmle çalışmak için geliştirilen teknolojiler, biyofarmasötik dünyasına mükemmel bir şekilde uyum sağlamıştır. Fujifilm, FUJIFILM Diosynth Biotechnologies'in üretim başarı oranını önemli ölçüde artırmak için tescilli teknolojilerini biyofarmasötiklere uygulamıştır.

FUJIFILM Diosynth Biotechnologies, monoklonal antikorlar da dahil olmak üzere çeşitli antikor ilaçları için aktif farmasötik bileşenler (API'ler) üretmektedir.

Monoklonal antikorlar, çok çeşitli tıbbi endikasyonların tedavisi için kullanılan bir protein türüdür. Etki mekanizmaları şunları içerir: Kanser hücrelerine bölünmelerini söyleyen sinyalleri bloke etmek, ilaçları yalnızca kanser hücrelerine taşımak, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini yakalayıp öldürmesine yardımcı olmak ve kanser hücrelerinin kendi kan kaynaklarını geliştirmesini sağlayan sinyalleri bloke etmek.

FUJIFILM Diosynth Biotechnologies’in yüksek teknolojili laboratuvarları, viral vektör ve rekombinant DNA aşıları da dahil olmak üzere farklı aşı türleri için API’ler üretmektedir.

En eski aşılarda çiçek hastalığı ve kuduz gibi hastalıklara bağışıklık kazandırmak için canlı bakteriler veya virüsler kullanılmıştır. Rekombinant aşılar, vücutta bir yanıtı uyararak bağışıklık sistemini aktive eden DNA kodlaması kullanılarak genetik olarak geliştirilir.

Gen tedavisi, hatalı bir geni değiştirerek, mutasyona uğramış bir geni etkisizleştirerek veya yeni bir gen ekleyerek hastalığı tedavi eder veya önler. FUJIFILM Diosynth Biotechnologies laboratuvarları gen tedavisi ilaçlarının ve bunları sağlayan vektörlerin oluşturulmasını desteklemektedir.

Gen tedavisi ilaçlarının üretilmesi zor olabilir ve bunların çoğu klinik çalışma kapsamındadır. Bu ilaçlar, kas distrofisi, kistik fibroz, orak hücre hastalığı, diyabet ve AIDS gibi hastalıkları tedavi etme potansiyeli göstermektedir.

Fujifilm, Bio CDMO kolunu büyütmek için yenilikçi teknolojiler ve en son teknolojiye sahip tesislerin uygulanmasıyla temel yetkinliklerini başarıyla adapte etti. Şirketin başarısının büyük bir kısmı, Japonca'da "Git Gör" zihniyetinin karşılığı olan "Gemba" terimini ödüllendiren ve her açıdan topluma “İnovasyondan Gelen Değer” sağlayan güçlü kültürüne bağlıdır. Ruhun bu bağımsızlığı, sektör standartlarının olmadığı ve teknolojilerin genellikle kurum içinde icat edilmesinin gerektiği film dünyasından gelmektedir.

Fujifilm, geleceğe kararlılık ve açık görüşlülükle bakmaktadır. Yeni biyoterapötiklerin geliştirilmesine katılımını artırmayı ve tıbbi kurumlarla ortak araştırmayı desteklemeyi planlamaktadır. Devam eden küresel genişleme, Fujifilm'in biyofarmasötik alana girişinden 2025 yılına kadar yaklaşık 5,6 milyar dolar yatırım görecek ve üretim kapasitesi 2021'den 2025'e kadar iki katına çıkacaktır; bu da dünya genelindeki topluluklara nitelikli işler ve kurumsal yatırım sağlayacaktır.